Retrosternal guatr, iç guatr olarak bilinen bir guatr çeşididir. Retrosternal guatrda tiroid bezinin büyümesi ve buna bağlı olarak ilerleyen kitle göğüs boşluğu içerisinde uzun yıllar süren bir zamanda gizlice ve sessizce ilerlemektedir. Bu ilerleme süresinde hastanın bazı durumlarda hiçbir şikayeti ya da belirtisi olmamaktadır. Çoğu durumlarda retrosternal guatrda troid bezi nodül içermektedir. Genellikle göğüs boşluğunun içerisinde bulunan bu nodüller bazen göğüste bulunan kemiklere yapışmış şekilde ya da göğüs kafesinin içerisinde kalbe yakın bölgede bulunabilmektedir.
Yerleşen bu nodüllerin kanserli kitle olma olasılığı oldukça azdır. Fakat kanserli doku olmasa da cerrahi müdale ile alınması gerekmektedir. Bunun nedeni ise, vücut içerisinde büyüyüp genişleyerek, nefes borusunun yönünü değiştirmesi ya da; kalp ile beyne giden damarları tıkamasıdır. Bu zararları ile vücutta dolaşım bozukluğuna neden olmaktadır.
Bu hastaların retrosternal guatrları nefes borularına baskı yaptığı için hava alış verişinde daralma olmaktadır. Ameliyat sırasında bu nedenden dolayı anestezi verilirken dikkatli olunması gerekmekte hastanın nefes alış verişleri sürekli takip edilmektedir. Tüp takılırken hastanın hava yolunun tıkanması çoğunlukla karşılaşılan bir durumdur. Bu hastalıkta tedavi gecikmesi, cerrahi müdahalenin zamanını ve uygulamasını zorlaştırmaktadır. Tanı konulur konulmaz anında ameliyat için zaman belirlenmeli ve hazırlıklar yapılmalıdır. Her geçen zaman dilimi tümörün büyümesine olanak tanımaktadır.
Retrosternal guatr çoğunlukla boyun hizasında nefes borusuna yakın bir yerde bulunmaktadır. Boyunda tiroidin bulunduğu yerde küçük bir kesi açılarak nodüller çıkarılabilmektedir. Bu durum hastanın ses kaybı yaşamasına ya da nefes alışında herhangi bir sıkıntıya neden olmamaktadır. Gene de ameliyat esnasında cerrahi hekimler bu tümörlerin paratiroid bezlerinin yapısını değiştirdikleri için dikkatli ve mikro düzeyde cerrahi işlemler ile özen göstermektedirler. Ender durumlarda da olsa, nefes borusunun itilmesine bağlı olarak vagus sinirinde ya da frenik sinirinde yapısal değişiklik gözlenebilmektedir.
Bazı vakalarda boyundan aşağı doğru uzanan kitle nedeniyle sadece boyunda değil, göğüs boşluğunda da kesi açılması gerekmektedir. Burada baypass ameliyatı izi gibi bir kesi ile tümörlü doku alınmakta ve içeri kısım temizlenerek bir daha burada tümör oluşumu engellenmeye çalışılmaktadır. Yara iyileşmelerinde herhangi bir problem yaşanmamakta hasta kısa bir süre sonra normal yaşantısına dönebilmektedir.