Yaşama koşullarımız ne yazık ki stressiz ve huzurlu bir ortamda yaşamamıza el vermemektedir. Her güne stres ile başlamaktayız. İşe veya okula gitmek için sabah yola çıktığımız zaman trafik stresi ile karşılaşırız. Bunun yanında eğer toplu taşıma kullanıyorsanız insanların stresi ve kavgaları ile de karşı karşıya kalmaktayız. İşe veya okula vardığımız zaman oradaki insanlarla sorunlar yaşamaktayız. Gün içinde insanın kendi ruh halinde bir olumsuzluk olmasa bile bakın ne kadar çok stres faktörü ile karşılaşıyoruz. Bütün bunları önemsemesek de zamanla bizde çok büyük birikmeler yapmaktadır. Bu nedenle bir psikoloğa görünebiliriz. Psikolog merkezleri hakında bilinmesi gerekenler vardır.Bu gerekliliklerden biri siz bir psikoloğa gidiyorsanız bu sizin akıl hastası olduğunuz anlamına gelmiyor. Çok ünlü bir psikoloğun şu sözünü size hatırlatmak isterim: ‘ Bize gerçek hastalar gelmiyor. Gerçek hastaların hasta ettiği insanlar geliyor.’ Bu nedenle kendi kendinize bir deli teşhisi koymanıza ve hastalık hastası olmanıza gerek yok. Psikolog merkezleri hakkında bilinmesi gerekenler kısmının bir diğer önemli başlığı da bu merkezlerin ilaç yazmaya yetkili olmamasıdır. Çünkü psikolog insanlar ilaç yazmaya yetkili değillerdir. Onlar yalnızca sorunların çözümünde ve sorunların dinlenmesinde etkili olurlar. İlaç yazmaya yetkili insanlar ise psikiyatırlardır. Stres ile başa çıkmak ne kadar zor olursa olsun her gün aynı streslerle yaşamaya devam etmek zorundayız. Bu zorunluluğu kolaylaştırmak için ise bakış açımızı değiştirmeliyiz.