Vücudun mekanizmasının istikrarlı bir şekilde çalışmaya devam etmesi için ihtiyaç duyduğu tüm vitamin ve mineralleri düzenli olarak almamız gerekir. Hayati vitamin ve mineral desteğini en doğal yöntem olan beslenme ile sağlayabiliriz. Çeşitli olumsuz durumlara ve sağlık sorunlarına neden olan vitamin eksiklikleri durumunda, diyet çeşitliliği faktörünü kullanarak kolayca yenileyebiliriz. Doğru ve sağlıklı beslenmeyi öğrenirseniz ve hangi gıdadan ne kadar değer alabileceğinizi bilirseniz yeni bir yemek planı oluşturabilirsiniz. Ne kadar doğal ve sağlıklı olursa olsun, sağlıklı beslenme için sadece yemek yeterli değildir. Birkaç çeşit besin tüketmeyi alışkanlık haline getirirseniz, vücudunuz gerekli değerleri gereken düzeyde alamayacaktır. Bir hatırlatma olarak, beslenme programınızda ne kadar çok alternatif varsa, o kadar dengeli besleneceksiniz.
Yemek çeşitliliği ne demek?
Her besin grubunu vücudun ihtiyaçları doğrultusunda düzenli olarak yemeye diyet çeşitliliği denir. Tek tip beslenmekten ve daha az yemek yemekten kaçınmalıyız. Tükettiğimiz gıdalardan elde edilen vitamin ve minerallerin düzeyi; Vücudumuzun enerji, büyüme, gelişme ve sağlık için ihtiyaç duyduğu düzeyde olmalıdır. Aynı zamanda, çeşitli gıdalar çok çeşitli besinler içerir; Ayrıca aroma, tat, koku, renk algısı gibi detaylar sayesinde yemeklerinizi daha keyifli hale getirecektir. Alanında Uzmanlar; Ülkemizin beslenme durumu ve ülkemizde yetişen doğal ürünlerden yola çıkılarak “Dört yapraklı yonca” olarak tanımlanan temel bir besin grubu oluşturulmuştur. Endeks yoncasında yer alan besin grupları; et, yumurta, süt, baklagiller, sebze ve meyveler, tahıl ve hububat grubu, yağ-şeker grubu.
Besin çeşitliliğini oluşturan besin grupları;
“Et, Yumurta, Bakliyat” Grubu… Baklagiller lifli yapıları nedeniyle en sağlıklı besinler arasındadır. Ayrıca bu grubun ürünlerini tüketerek; B1, B12, B6, A vitaminlerinin yanı sıra protein, çinko, fosfor, magnezyum ve demir yönünden de etkilidir. Bu besin grubundaki besinlere örnek olarak tavuk, balık, et, nohut, kuru fasulye, mercimek, ceviz, badem, fındık, yer fıstığı verilebilir.
Süt grubu… Bu gruptaki ürünler yüksek protein içeriği ile bilinir. Dolayısıyla kemik sağlığı ve gelişimi için son derece faydalı bir besin grubu olduğu söylenebilir. Her şeyin yanı sıra fosfor, B12 ve B2 vitaminleri içerdiğinden düzenli olarak tüketilmelidir. Bu grup, süt, yoğurt ve bu ürünlerden elde edilen ayran, kefir, süzme peynir ve süzme peynir gibi ürünleri içerir.
Sebze ve meyve grubu… Mineral ve vitamin yönünden oldukça zengin olan bu besin grubu, bitki ve meyvelerin yenilebilen tüm kısımlarından oluşur. Folik asit, A, E, C, B2 vitaminleri, kalsiyum, potasyum, demir ve magnezyum içeren bu grup, antioksidan özelliklere sahip gıdalardan oluşmaktadır. Bu element grubunun vücudumuzdaki zararlı maddelerin atılmasında önemli bir rol oynadığını da hatırlatmak isteriz.
Hububat ve ekmek grubu… Bu grupta buğday, pirinç, mısır, çavdar ve yulaf; Bu besin değeri açısından önemli bir gruptur. Bu grup un, bulgur, kıyılmış buğday ve bu ürünlerden elde edilen cips gibi ürünleri içerir. Tahıl grubu, protein açısından yüksek olan az miktarda yağ içerir. B, B12 ve B1 vitaminlerinin yanı sıra E vitamini de bu gruptaki besinlerden alınabilir.
Yağlar ve şekerler grubu… Unutulmamalıdır ki, yukarıda saydığımız tüm besin gruplarından elde edilen bu grup, E ve A vitaminleri açısından oldukça zengindir. Bilmeliyiz ki şekerin en doğal ve sağlıklı kaynağı olan şekerdir. basit karbonhidratlar arasında meyveler yer alır.