Regl Döneminde Yaşanan Şikayetler

Regl dönemi: bayanların her ay periyodik aralıklarla yumurtalıkların yenilenip kirli kanında atıldığı dönemdir. Yumurtalıklar her ay bebek oluşumu için zemin hazırlar döllenme gerçekleşmezse vücut bu yumurtaları dışarı bırakır. Bu dönem her bayan için farklıdır. En az 3 en fazla 10 gün sürer. Bu sürenin altında ya da on günün üzerinde süren regl dönemi bir hastalığın ya da hormon bozukluğunun belirtilerindendir. Regl dönemi genellikle 12 14 yaş aralığında görülmeye başlanır. 14 yaşını geçmiş olmanıza rağmen regl dönemi başlamadı ise doktora başvurmak gerekir. Bayanlar adet olacakları zaman farklı şikâyetlerle karşılaşabilir. Karın ağrısı, baş ağrısı, göğüslerde ağrı, mide bulantısı, sinirlilik hali, yorgunluk hali gibi birçok rahatsızlığı vardır. Bazılarında ağrı çok fazla olur. Ağrı kesici içmeden geçmez. Bazılarında ise o kadar şiddetlidir ki doktora gitmeden, serum takılmadan geçmez.regl dönemi sancıları, regl dönemi şikayeti, regl dönemi durumları

Regl döneminde doktora başvurma zamanları

Regl dönemi düzensiz olduğu zaman doktora gidilir. Regl döneminin her ay yaklaşık aynı gün başlaması ve aynı süre devam etmesi gerekir. Bunun aksi durumu bir hormon bozukluğu belirtisi ya da farklı bir hastalığın belirtisi olabilir. Ağrının dayanılamayacak kadar şiddetli olduğu durumlarda, çok fazla kan kaybediliyorsa, kansızlığa sebep olabilir. Adet döneminin dışında olan ve ağrılı olan kanamalar genellikle miyom ya da kis belirtisi olabilir. Bu gibi durumlarda doktora gitmek gerekir. Ağrı kesicinin fazla kullanılması uygun değildir. Vücut ağrıyla savaşmayı öğrenemeyeceği için ağrı kesici kullanmadan geçmez hale gelir. Ağrı daha da artar ağrı kesici fayda vermez hale gelir. Bu yüzden ağrı kesiciyi mecbur kalmadığımız durumlarda kullanmamak gerekir. Ayaklarımızı sıcak tutarak, istirahat ederek, ılık banyo yaparak,  bitki çaylarından yararlanılarak ağrının geçirilmesi sağlanır. Civanperçemi aslanpençesi, ıhlamur, papatya gibi bitki çayları hafif ağrıları dindirmede işe yarayacaktır. Ayrıca hayıt tohumu hormonları düzenleyici etkiye sahiptir. Hormonların fazla salgılanmasından oluşan sivilce oluşumuna de engel olacaktır.  Hayıt tohumunu akdarınıza danışarak almak gerekir. Çünkü kür şeklinde belli aralıklarla ve belli miktarda kullanmak gerekir. Doktor yada aktarınıza danışmadan ilaç kullanmak sakıncalıdır.

Başarayabilmeyi Öğretmek

Çocuklarımızın hepimiz için değerli varlıklardır. Onlar için elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışır ve iyi bir geleğe sahip olmalarını isteriz. İyi bir gelecek iyi bir birey demektir, aynı şekilde iyi bir bireyin geleceği de iyidir. Maddi veya manevi fark etmeksizin hayatta nasıl başarılığı olabileceğini öğrenen bir çocuk geleceğin büyük bir iş adamı veya sanatçısı olabilir.başarabilmeyi öğrenmek, başarmayı öğretmek, nasıl başarılı olunur

Başarı gerçekten nedir peki; başarı bir kişinin elde etmek istediği şeye ulaşmasıdır diyebiliriz. Örneğin; bir sınavdan 85 puan almanızı hedeflediyseniz 85 ve üzeri puan aldığınızda siz başarıya ulaşmış olursunuz. Bu basit örnekten umuyoruz ki demek istediğimizi anlamışsınızdır. Başarı başkalarının koyduğu hedeflerden ziyade sizin koyduklarınızdır. Siz çok büyük bir iş adamı da olabilirsiniz, aylık geliriniz trilyonlarla ölçülüyor olabilir. Eğer sizden daha az kazanan bir iş adamı ile kıyaslanırsanız siz başarılı olursunuz, ancak sizden fazla kazanan kişiler yanında başarısız olursunuz. İşte bu sebepten dolayı başkalarının kıyası ve hedefleri ile değil kendi hedefiniz ile başarınızı ölçmelisiniz.

Bir çocuğa başarabilmek nasıl öğretilir?

Çocuğunuza başarılı olmayı öğretmek için ona öncelikle hedefler koymayı ve bu hedeflere ulaşma yollarını öğretmelisiniz. İlk başlarda çocuğunuza küçük hedefleri olan bazı işler verin. Örneğin; bu ay kumbaranda 100 lira para olması senin hedefin diyin. Ay sonuna kadar günlük olarak ne kadar para biriktirirse ay sonunda 100 lira birikmiş olabileceğinizi beraber hesaplayın. Ay sonu geldiğinde 100 lira biriktiyse o zaman başarıya ulaşılmıştır. Çok basit bir örnek olduğunun farkındayız ancak bu tür küçük hedefler koyar ve çocuğunuzun bu hedeflere ulaşmasını sağlarsanız kendisi zamanla bunu alışkanlık haline getirir ve hedef koyar, hedefe ulaşır bu böyle devam eder ve çok iyi noktalara varır. Üniversite sınavına hazırlanacak olan çocuğunuzu düşünün, kumbarada para biriktirmek hedefinden yola çıkarak ay sonuna geldiğinde 15000 soru çözmüş olacağım ve günlük şu kadar çalışmalıyım diye bir hedef koyarsa ay sonunda bu sayoya ulaştığında hem anlık hedefe ulaşmış ve başarı sağlamış hem de gelecekteki sınavda iyi puanlar alarak uzun vadeli bir başarıya adım atmış olur.

Gebelik Çatı Muayenesi Yapımı

Gebeliğin son haftalarında (37. haftadan sonra) annenin pelvik kemiklerini (çatı kemikleri), yani doğum yolunu değerlendirmek için bir çatı muayenesi yapılır, vajinal yoldan yapılan bu muayeneye toplumda eksik tetkik de denir. Bu ankete göre, normal doğum olasılığı doğuma yaklaşmadan önce değerlendirilir. Doğumun sezaryen ile gerçekleşeceğini kesin olarak bilen bir hastanın çatı muayenesine ihtiyacı yoktur.gebelikte çatı muayenesi, çatı muayenesi ne demek, çatı muayenesi ne demek

Çatı muayenesi, geleneksel jinekolojik muayene masasında ve jinekolojik muayene konumunda yapılır. Doktor, çatı kemiklerinin durumunu iki parmağıyla değerlendirir. Bebeğin ağırlığını dar doğum yolunun genişliği ile karşılaştırarak normal bir doğumun mümkün olup olmadığını değerlendirir.

Doğuma başlamadan önce hamileliğin son haftalarında çatıyı incelerken, rahim ağzı kapalı olduğu için bebeğin başına veya diğer organlarına dokunmayın. Pelvik muayenede çatı stenozu (pelvik stenoz) tespit edilirse, yani doğum yolu normal bir doğuma izin vermeyecek kadar darsa, normal doğum yapılmadan sezaryen planlanır.

Ancak, bu her zaman mümkün olmuyor. Başka bir deyişle, çatı muayenesi her zaman kesin teslimat yöntemini belirleyemeyebilir. Bu durumda normal doğum yapma girişimleri yapılır ve doğum sırasında yapılan muayeneler yardımı ile daha net bir karar verilebilir. Doğum sırasında serviks açık olduğu için hem servikal dilatasyonun miktarı ve durumu hem de bebeğin başının pozisyonu ve durumu değerlendirilebilir. Bu nedenle doğum sırasında çatının incelenmesi daha net bilgi sağlar.

Bununla birlikte, normal doğum yapmadan önce normal doğumla doğum yapamayan hastaları anlamak ve tespit etmek için, hamileliğin son haftalarında doğumdan önce yapılan bir çatı muayenesine de ihtiyaç vardır.

Çatının muayenesi hiçbir risk veya kayıp taşımaz

Çatının muayenesi acı verici bir inceleme değildir. Hamileliğin son haftalarında vajina dokusu gerildiği için hamile olmayanlara göre vajinal muayene daha kolay yapılabilir. Genellikle kanama olmaz, bazen lekelenme veya az miktarda pembe, kırmızı kanama olabilir. Kanama olsa dahi çatının muayenesi herhangi bir zarar veya risk taşımaz, tam tersine faydalıdır.

Bebeklerde Ben Bilinci Gelişimi

Bebeklerin gelişimini izlemek heyecan verici ve eğlencelidir. Her gün yeni şeyler öğrenen bebekler kendilerini ve dünyayı keşfederler ve tanıdıkları ve kendilerine kattıkları değerler aylara göre farklılık gösterir.

Bu gelişim sürecinde önemli bir kavram olarak hareket eden benlik, bireyin kendisine ilişkin algısına bakış ve tarz olarak tanımlanır ve doğum anından itibaren gelişmeye başlar. Gelişmeyi sağlayan ana faktör, bir kişinin kendisi ve çevresi ile etkileşimidir.

Kişiliğin öznel tarafı olan benlik, bir kişinin kişiliğine dair fikridir. Bir insan kendini bu şekilde bilir. Bebeklik döneminde başlayan bu bilinç kendini öncelikle kişinin görsel olarak tanınması, ismine duyarlılık ve “ben, sen, biz” kavramları olarak gösterir.

Benlik kavramının oluşumu ve öz farkındalığın gelişimi 22-24 ay arasında gerçekleşir. Bu dönemde çocuklar üç zamir bilirler (ben, sen, biz). Ayrıca resimlerdeki nesneye isim verirler, yüzün burun ve ağız gibi kısımlarını tanıyıp gösterirler, tuvaletlerinden söz ederler ve masal dinlemeyi severler.

Diğer çocuklarla iletişimlerini geliştirerek oyun oynamaya başlarlar. Ebeveynlerinden bağımsızlıkları artıyor, yataklarda veya oyun alanlarında yalnız vakit geçirmek artık eskisi kadar endişeli değil. Kendilerini aynada tanırlar.

Benlik saygısının gelişimi bebeklik döneminde başlar ve çocuğa bakan kişiler bu kavramın geliştirilmesiyle başlar; Bu bize onların ne kadar önemli olduklarını gösterir, örneğin anne, baba, yaşlılar ve vasiler.

Çocuklara yaklaşımlarında izledikleri yöntem ve yaklaşımlar, kendilik algısının biçimini ve gelişmeye başlayan kavramları belirler. Bu konuda en önemli kişi annedir. Doğumla başlayan bu ilişkide annenin çocuğuna yaklaşımı, onu kabul etmesi, sevmesi ve takdir etmesi, çocuğun olumlu benlik imajının şekillenmesine yardımcı olacaktır.

Gelecekte arkadaşlar ve okul çevresi de bu algının şekillenmesinde rol oynayacak, bu nedenle bu algının olumlu gelişmesine izin veren aile davranışı daha güçlü bir öz farkındalık sağlayacaktır.

Kendini olumlu algılayan çocukların sosyal olarak daha aktif oldukları, net hedefleri olduğu, dış görünüşlerinden memnun oldukları, farklılıkları kabul etmeye daha yatkın oldukları, daha başarılı ve barışçıl insanlar oldukları bilinmektedir.

Bebeklikten itibaren olumlu bir öz algı oluşumu için:

Çocuğunuzla fiziksel yakınlık kurmaya özen gösterin ve ona sık sık sarılın.

Yemeğini döktüğünde, tükürdüğünde, oyuncaklarını yere attığında ve istemediği bir şey yaptığında, sinirlenmek, bağırmak ve kendinizi oyuncaklardan ve kendinizden mahrum bırakmak yerine sakin kalmaya ve açıklamaya çalışın.

İlk defa yaptığı şeyi takdir edin ve alkışlayın.

Masadan başka bir şey almak ve yemek yemek istediğinizde, verdiğinizden başka bir oyuncağa uzandığınızda, durmayın, seçmesine izin verin.

Kaliteli zaman geçirmeyi önemli hale getirin. Sadece fizyolojik değil psikolojik ihtiyaçlar için de zaman ayırın.

Sağlıklı bir öz farkındalık ve bu konuda oluşturulacak algı, çocuğun ilk güven / güvensizlik döneminde içsel ayrılık ve devamlılık duygusunda yatmaktadır. Çocuğun kendini terk edilmiş ve terk edilmiş hissetmemesi çok önemlidir.

Kendinizi bilmek sadece fiziksel değil aynı zamanda psikolojik bir süreçtir. Bebekler, görsellik farkındalığıyla başladıkları kendini keşfetme sürecine, arzularını ortaya çıkararak devam ederler. Güvenli ve sağlıklı bir şekilde şekillenmeye başlayan bir öz imaj, çocuğun gelecekte güvenli ve emniyetli bir şekilde yaşamasını sağlar.

Gebelik Belirtileri Ne Zaman Başlar?

Beyinde bulunan hipotalamus, beyinde de bir endokrin bez olan hipofiz bezini uyarır. Hipofiz bezi tarafından salgılanan LH ve FSH hormonları kan dolaşımı yoluyla yumurtalıklara ulaşır. Hormonların neden olduğu yumurtaların bir kısmı olgunlaşma sürecine girer. Olgunlaşan yumurtaların en sağlıklısı çatlar ve bir tür kese olan folikülden fallop tüplerine salınır. Yumurtanın salındığı gebelik belirtileri, gebelik dönemindeki değişiklikler, gebelik belirtisi nedirfolikül östrojen salgılamaya devam eder. Olası bir östrojenik gebeliğe hazırlanmak için rahim içi duvarı, diğer bir deyişle endometriyum kalınlaşmaya başlar. Fallop tüplerine giren ve rahme giden bir dişi üreme hücresi olan yumurta yaklaşık 24 saat canlı kalır. Ancak bir kadının vücudunda bir sperm hücresi 3-4 gün canlı kalabilir. Bir embriyo, hayatta kaldıktan sonraki 24 saat içinde bir yumurtanın sperm ile döllenmesiyle oluşur ve hamilelik gerçekleşir. Ancak, bir kişinin gözlemlediği son adet döneminin ilk günü, gebeliğin daha sağlıklı bir şekilde izlenmesi için gebeliğin başladığı gün olarak kabul edilir. Kan testleri ile gebeliğin belirlenmesi için en erken tarih, ilişkiden sonraki 14. gündür. Laboratuvar testleri kullanarak beta-hCG seviyesini kontrol ederek, bir kişinin hamile olup olmadığını doğru bir şekilde belirleyebilirsiniz. Bununla birlikte, erken gebelik belirtileri, embriyonun fallop tüplerinden uterusa girip uterusa yapışmasıyla başlar. İmplantasyon dönemi olarak da bilinen bu dönemde gebeliğin ilk belirtisi, implantasyon sırasında küçük kanamalardır. Lekelenme şeklindeki bu kanama ile hamileliğin semptomları kötüleşmeye başlar. İmplantasyon döneminde ortaya çıkan semptomlar her anne adayı tarafından fark edilmeyebilir.

Erken gebelik belirtileri nelerdir?

Erken gebelik semptomları, ilk hafta içinde ortaya çıkan ve olası bir hamileliği gösteren fizyolojik semptomlardır. İlk belirti adet gecikmesi olsa da diğer gebelik belirtileri şu şekilde sıralanabilir:

Memede dolgunluk ve hassasiyet, meme başının koyulaşması ve meme ucunda karıncalanma hissi,

Alt karın bölgesinde dolgunluk ve şişkinlik hissi

Özellikle sabah bulantı ile birlikte kusma şikayetleri,

Yorgunluk, baş dönmesi ve yorgunluk ile uykuya dalma eğilimi,

İdrar miktarını artırmadan sık idrara çıkma ihtiyacı,

Artan vajinal akıntı sıklığı

Bu semptomlar hamileliğin ilk ortaya çıkan semptomlarıdır ve büyük ölçüde hamileliğin öncüleridir. Ancak tüm bu belirtiler kesin tanı için yeterli görülmediği gibi sağlık sorunlarından da kaynaklanabilir. Bu semptomların kesin tanı için erken gebelik testi ve ultrason sonuçlarıyla doğrulanması gerekir.

Hamilelik testi nedir?

Hamileliğin başlamasıyla birlikte salgılanmaya başlayan hCG adlı bir hormonun kanda ve idrarda belli bir düzeyi aşması kesin gebelik teşhisi için kritiktir. HCG ile aynı yapısal özelliklere sahip olan LH adlı bir hormon yumurtlama eyleminden sorumludur ve adet döngüsü boyunca düzenli aralıklarla artar. Bu ayrımı yapmak için hCG hormonunun seviyesi, bu hormonun beta fraksiyonu ß-hCG ölçülerek belirlenir.

Kandaki ß-hCG seviyesi belli bir seviyenin üzerine çıktığında idrarla atılmaya başlar. İdrar tahlili gebelik testleri bu ß-hCG değerinin düzeyine göre sonuçlandırılır. Eczanelerden alınan ve evde kullanılan hazır gebelik testlerinin% 99 güvenilir olduğu iddia edilse de araştırmalar hata oranlarının% 50’ye kadar çıkabileceğini göstermektedir.

Gebelik testi için en doğru sonucu verecek uygulama kanda ß-hCG varlığının doğrulanmasıdır. Kaçırılan adet döneminin ilk birkaç gününde bile hamileliği doğrulayan bu kan testi, uzun yıllardır tercih edilen en güvenilir yöntemdir.

Hamilelik nasıl planlanır?

Hamilelik durumu doktor tarafından onaylandıktan sonra bebeğin ve annenin sağlıklı gelişimini izlemek için oluşturulan zaman çizelgesine gebelik takvimi denir. Bir takvim oluşturmak için hamileliğin ilk haftası son adet döngüsüne göre hesaplanır. Takvim oluşturulduktan sonra alınan ilk anket sonuçları bu tabloya kaydedilir ve düzenli aralıklarla yapılması gereken diğer anketlerin sonuçlarıyla karşılaştırılır. Bebeğin gelişiminin ve annenin fizyolojik sağlığının belirlenmesinde son derece önemli bir rol oynayan gebelik takvimi, ortaya çıkabilecek pek çok sağlık sorununun erken teşhis ve tedavisi için de oldukça önemlidir.

Yeni doğan bebek bakımı nasıl yapılır?

Anneler yeni doğan bebek bakımında oldukça hassas, dikkatli ve bilinçli olmalıdır. Bilinçsizce ve dikkatsizce yapılan bir bakım bebeğe faydadan çok zarar verebilir. Özellikle ilk günlerde yapılan yanlışlıklar bebekte ciddi rahatsızlıklara yol açabilmektedir. Yeni doğan bebek bakımında ilk dikkat edilmesi gereken bebeğin banyosudur. Bu dönemde bebek banyo yaptırılmamalı, ıslatılmış yumuşak bir bezle silinmelidir. Tam ve ıslak bir banyoyu bebeğin göbeği düştükten sonra yaptırmalısınız.bebek bakımı, yeni doğan bebek bakımı, yeni doğan bebek bakımı yapımıYeni doğan bebekte göbek bakımı da ihmal edilmeyecek derecede önemlidir. Göbeğin düşmesi 3 gün sürebileceği  gibi 20 güne kadar da sürebilir. Bu süre içerisinde bebeğin göbeğinin ıslanmasına dikkat edilmelidir. Göbek kuru tutulmalı, gerekiyorsa göbek çevresi temiz ve ıslak bir bezle hafifçe silinmelidir.

Bebeğin psikolojik gelişiminin anne karnında başladığı unutulmamalı ve bebek bakımı sırasında bebeğe güzel sözler söylemeli, sevip okşanmalıdır. Böylece bebeğinizi sevildiğini ve değerli olduğunu hissedecektir.

Yeni doğan bebekte göz bakımı da oldukça önemli bir yere sahiptir. Çünkü yeni doğan bebeğin gözleri sık sık sulanıp, çapak bağlayabilir. Bebeğinizin gözlerini kaynatılıp, ılımaya bırakılmış suya batırılan bir pamuk parçasıyla silmelisiniz. Bu sırada dikkat etmeniz gereken husus bebeğin gözlerini dışa doğru silmenizdir.

Bebek bakımında bebeğin hassas cildine zarar vermemesi bakımından giydiği zıbın takımının iyice yıkanmadan giydirilmemesi son derece önemlidir. Bebeğe yeni aldığınız bütün giysileri yeni almış olsanız da mutlaka yıkayarak giydirmelisiniz. Ancak bebeğin ilk altı ay boyunca giysilerini yıkarken deterjan kullanmamalısınız. Bebek giysilerini yıkamak için özel üretilmiş sabun tozları kullanılmalıdır.

Bebeğinizi pişikten korumak için altını sık sık değiştirmeli, alt temizliği sırasında deri kıvrımlarını iyice silmelisiniz. Yeni doğan bebeğin alt temizliğinde ıslak mendil kullanılmamalıdır. Bu dönemde bebeğin altı yine su ile ıslatılmış bir pamuk parçası yardımıyla yapılmalıdır.

Yeni doğan bebek beslenmesinde anne sütünden başka bir besine gerek yoktur. Bebeğe ilk altı ay su verilmesi dahi gerekmez. Tek yapmanız gereken bebenizi her iki göğsünüzden sık sık emzirmenizdir. Bu sırada doğru emzirme yöntemleri uygulamanız bebeğin beslenmesi ve sütünüzün artması açısından çok önemlidir.

En son olarak bebeğin uykusuna değinelim. Bebekte uyku saatleri bebekten bebeğe farklılık göstermektedir. Önemli olan bebeğin rahat bir uyku çekmesidir. Çünkü kaliteli bir uyku bebeğin gelişiminde besin kadar önemlidir. Sessiz ve rahat bir ortam oluşturmalı oda sıcaklığını iyi ayarlamalısınız. Sıcak ortamlar bebeği huysuzlaştırırken soğuk ortamlarda bebek uykuya dalmakta zorlanacaktır. İdeal oda sıcaklığı 28 derecedir.

Bebeklerde kolik nasıl ve neden oluşur?

Bebeklerde kolik yenidoğan bebeklerin ortalama 2.-3 haftasından sonra başlayan ve 3. ayına kadar devam edebilen bir çeşit sebebi belirsiz rahatsızlıktır. Kolik ağlamaları günde birkaç kez tekrarlar, çoğunlukla akşam saatlerinde ve gece vakti görülür.

bebeklerde kolik oluşumu, bebeklerde neden kolik oluşur, bebeklerde kolik oluşma nedenleri
Bebeklerde kolik belirtileri

Ağlama dışında özel bir belirtisi yoktur. bebek doğduktan 2-3 hafta sonra başlayabilir.

Şiddetli ağlama

Huzursuzluk

Kucağa alındığında veya bebek gezdirildiğinde susma, belirtileri arasındadır.

Bebeklerde kolik bebeğe zararlımıdır.

Kolik bebeğe zararsızdır. Ancak bebekler ağlama sırasında kendileri sıkarlar. Karın kaslarındaki gerilmeden bunu anlayabilirsiniz. Kısacası kolik bebeğe zarar vermez ama uzun süren ağlama eğer bebek sakinleştirilmez ise bazı ufak rahatsızlıklar yaratabilir. Bu sadece kolik için geçerli değil bütün ağlamalar için geçerlidir.

Bebeklerde kolik ne zaman geçer.

Bebeklerde kolik kendiliğinde herhangi bir tedavi yapmaksızn yaklaşık 3. aylarda geçer. Ancak bu bebekten bebeğe farklılıklar göstermektedir.

Bebeklerde kolik ağlamaları nasıl geçer.

Bunun bir ilacı yoktur. Yapılacak şey bebek ağlamaya başladığında;

Kucağa alınması

Kulağına tatlı sözler mırıldanılması

İki kişi tarafından bir battaniye içinde sallanılması

Oda değiştirilmesi, örneğin hava güzelse dışarı çıkarılması

Uyutulması veya emzirilmesi faydalı olabilir.

Yine kolik ağlamalarını azaltmak için bebeği daha çok akşamları uyutun. Zaten yeni doğan bebekler günün çoğunu uyuyarak geçirirler. Az bir süre uyanıktırlar. Bu uyanıklık süresinin sabahları kullanmalı ve uyku çoğunlukla geceye bırakılmalıdır.

Anne babalara öneriler.

Kolik anne ve babaların ihmali veya hatası sonucu gerçekleşmez. Bu sebeple özellikle anneler bebeklerinin ağlamasından kendilerini sorumlu tutmamalıdırlar. Bebek ağlarken gerilmek, sinirli hareketlerde bulunmak yanlıştır. Bebekler gergin ortamları hissederler ve daha çok ağlarlar. Bebek ağlarken lütfen sakin olun. Doğal karşılayın, korkmayın ve paniklemeyin. Emin olun sizin rahatlığınız ve sakin tavırlarınız bebeğe iyi gelecektir.

Gebelikte Beslenme Nasıl Olmalıdır?

Gebelik bir kadının yaşadığı en özel durumlardan birisidir. Her kadının bir gün yaşayacağı bu özel duygu, çok önemli detayların uygulanması ile beraber gelir. Hamile kalma aşaması ile birlikte vücutta değişmeler başlar. İşte bu değişimler ile beslenme ve yeme alışkanlıkları da değişkenlik gösteremeye başlayacaktır. Gebelikte beslenme o yüzden çok önemli bir detaydır. Yeterli ve dengeli beslenerek hem kendinizi, hem de bebeğinizin gelişim sürecini doğru şekilde devam ettirebilirsiniz. Bol sıvı tüketimi, çay ve kahve içimini azaltma, az az ve sık sık yeme, yağlı tohumlardan tüketme( fındık, ceviz, badem), kuru meyveler, taze sebze ve meyve tüketimi de çok önemli bir parçayı oluşturmaktadır.Gebelikte beslenme, Gebelikte bağışıklık, Gebelik süresi

 Hamilelik döneminde kansızlık çok gözlenen bir semptomdur. Bu durum hamile anne adayını güçsüz ve yorgun düşürme durumlarına yol açar. Doktorunuzun verdiği vitamin ve demir takviyelerini kesinlikle ihmal etmeden düzenli olarak almalısınız. Gebelikte bağışıklık artıracak doğru besinleri tüketmek de çok önemlidir. Hasta olunmasını istenmediği bir dönemdir hamilelik. Çünkü hiç bir ilaç alımı yapılamadığı durumundan anne adayı sıkıntı yaşayabilir. Hatta bebeğin gelişim sürecine de zarar verebilen durumlara yol açabilir. Bol vitamin ve protein takviyesi, kalsiyum desteği( süt, yoğurt) tüketimi bu dönemde olmazsa olmazlardandır. Doğal yiyecekler tercih edilmeli. Hazır ve katkılı ürünlerden uzak durulmalıdır.

Sağlıklı bir hamilelik 38 ile 40 hafta arasında olması beklenir. Gebelik süresi kişiden kişiye veya hamilelik esnasında gelişen özel durumlara göre değişkenlik gösterebilmektedir. Bebek anne rahminde her hafta bir gelişim sürecini tamamlayarak yeni bir ay oluşumuna sağlıklı bir şekilde girmesi beklenir. İşte bu yüzden doktor kontrolleri takibi çok önemli bir detaydır. Aylık kontrollerde gelişim süreci izlenerek anneye bazı özel testler uygulanır. Bu testler sayesinde bebeğin fiziksel ve zihinsel gelişim süreci takip edilebilmektedir. Gebeliğin 4. ayından itibaren cinsiyet ayrımı da yapılabilmektedir. Anne adayı kesinlikle bu dönemi sakin, stresten uzak, dinlenerek, bol yürüyüş yaparak dingin bir şekilde geçirmesi her ikisi içinde olumlu sonuçlar yaşatır. Rahat bir doğumun oluşmasına yardımcı olacaktır.

Bebeklik Döneminde Uyku Problemi

Bebeklerin ağlamalarının birçok nedeni bulunuyor; Kolik, kulak enfeksiyonları, açlık, karın ağrıları, altını kirletmiş olması, gaz sancıları veya bebeğin fazla yorgun olması gibidir. Bebekler günde ortalama olarak 3 saat ağlamaktadırlar zaten bu durum oldukça normaldir. Kolikli bir bebek ise üç hafta boyunca haftanın üç günü üç saat süreyle ağlamaktadırlar. Diğer bebeklerden farklı olarak ağlamanın hepsi tek seferde gerçekleşiyor. Bebekte uykusuzluğa neden olabilecek fiziksel bir neden olup olmadığından emin olunuz. Eğer ki, bebeğin hazım sorunu olduğundan şüpheleniyorsanız da doktorunuza başvurmalısınız.bebek uyku sorunları, bebeklerde uyuyamama, bebeklerin uyku sorunu yaşaması

Uyku Problemini Önüne Geçme Yolları

İlk bebekler uyku sorunları açısından daha fazla risk altında olurlar. Çünkü anne-babalar ilk çocukta oldukça tedirgin davranırlar. Erkek çocuklar kızlara kıyasla daha fazla uyku sorunu yaşamaktadırlar. Sakin ve olabildiğince mutlu davranmaya özen gösterin. Unutulmaması gereken bir konu ise sakin ana-baba sakin bebek demek anlamına gelmektedir. Gündüz içerisinde temiz hava alması için bebeğinizle dışarı çıkmaya özen gösterin. Akşamları bebeğinizi fazlasıyla uyaran oyunlardan kaçınmalısınız. Onu her gün aynı saatte uyutmaya dikkat edin. Kendi odasında ve kendi yatağında yatırmalısınız. Altı aylıktan on yaşına kadar olan çocukların yaklaşık 10-12 saat uyumaya gereksinim duyarlar. Bu sebeple çocuğunuzun 20.00-20.30 saatlerinde yatakta olması gerekmektedir. Bebeğinizin yorulduğunu gösteren gözlerini ovuşturmak, göz çevresindeki hafif kızarıklıklar oluşması, kulağını çekiştirmek gibi belirtilere dikkat ediniz. Bu belirtileri gördüğünüz an onu uyutmalısınız. Bebeğinizi uyanıkken yatağına yatırmalısınız. Uyuduktan sonra yataklarına yatırılan çocuklar gece boyunca kesintisiz şekilde uyuyamazlar.

Bebekleri Uykuya  Hazırlama

Bebeklerin uykudan önce onun uykuya geçmesini sağlayacak etkinlikleri belli bir düzen içinde uygulamaya çalışabilirsiniz. Uyku vakti rutini mutlaka oluşturunuz. Mesela ona banyo yaptırdıktan sonra bebek masajı uygulayın, gece giysilerini giydirin, onu sevip, okşayın bunun dışında masallarda okuya bilirsiniz. Huzurlu bir ortam, pastel renkler, kısık ışıklar, yumuşak bir müzik ya da ninni kaseti çocuğunuzun gevşemesine oldukça yardımcı olacaktır. Bebekler yine de uyanırsa ya da hemen uykuya dalmazsa ağlamasına izin vermelisiniz. Onu kucağınıza almadan elinizden geldiğince her 15 dakikada bir yanına gidip kontrolü sağlaya bilirsiniz. Zaten bir süre sonra ağlaması kesilecektir.

Çocuklar için Oyun ve Oyuncakların Önemi…

Oyun, her yaşta rastlanan ve değişik amaçlarla yapılan bir faaliyettir. Oyun ve oyuncaklar çocuklar için her şeyden önemli ve değerlidir. Çünkü onlar onun için her şeydir. Çocuğun mutluluğunun temelidir. Yetişkinler için ise oyun boş zamanları değerlendirmek için bir eğlencedir. Ancak, çocuk için böyle değildir. Çocuk oyun ve oyuncakları sayesinde çevresini tanır ve birçok şey öğrenir.çocuklar için oyunun önemi, oyuncakların çocuklar için önemi, oyuncakların önemi nedirOyun ve oyuncaklar çocuğun beden ve zihin gelişimini sağlar, kişiliğini geliştirir. İleride kendisine gerekli olabilecek becerileri kazandırır, yaratıcılığını geliştirir. Oyunun ve oyuncakların çocuğun bedensel ve zihin gelişimine olan etkileri düşünülerek, oyun ve oyuncaklara gereken önem verilmelidir.

Oyun ve oyuncakların çocuğun gelişimi üzerindeki etkileri:

Çocuğun tüm gelişimlerine yardımcı olur.

Çocuğu yapıcılığa, yaratıcılığa sevk eder.

Çocuğun gerçek hayatı tanımasına yardımcı olur.

İnsanlarla birlikte yaşamayı öğrenirler.

Paylaşma duygusunu geliştirir.

Karar verme yeteneğini artırır.

Çocuğu mutlu kılar, hoş vakit geçirmesini sağlar.

Oyuncakların seçiminde dikkat edilecek noktalar

Oyun çağında çocuğun bütün hayatı oyunla geçer, Çevresindeki her şey onun oyuncağı olur mesela, kutular, plastik şişeler, kumaş parçaları gibi. Bu malzemeler onun değişik oyunlar icat etmesine sağlar. Çocuğun çok yönlü gelişebilmesi için oyuncakların seçiminde aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir.

Oyuncaklar, çocuğun yaşına ve cinsiyetine uygun olmalıdır.

El becerilerini ve yaratıcılık güçlerini geliştirecek cinsten olmalıdır.

Sağlam, dayanıklı ve boyası çabuk çıkmamalıdır.

Keskin, sivri uçlu olmamalıdır.

Aslına uygun olmalıdır.

Ekonomik olmalıdır.

Birkaç oyunda birden kullanılabilmelidir.

Kolay temizlenebilen cinsten olmalıdır.

Kırıldığı zaman onarımı kolay yapılabilmelidir.

Anneler pahalı oyuncaklar alma yerine, kendileri oyuncak yapmaya özenmelidirler.